LİMONFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Similar topics
    En son konular
    » olagan ustu bir resim
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeSalı 17 Ocak 2017, 22:04 tarafından yildo

    » Papanın Maksadı
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimePerş. 04 Ara. 2014, 14:29 tarafından MUHTESEM

    » 26 Eylül Dil Bayramı Kutlu Olsun
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeCuma 26 Eyl. 2014, 11:58 tarafından MUHTESEM

    » İşte İhsanoğlu'nun Seçim Logosu
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimePerş. 10 Tem. 2014, 10:06 tarafından MUHTESEM

    » Jandarma Teşkilatının Kuruluş Yıldönümü
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeC.tesi 14 Haz. 2014, 12:00 tarafından MUHTESEM

    » 54 kentte kış lastiği takmayana ceza kesilecek
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeSalı 17 Ara. 2013, 14:05 tarafından MUHTESEM

    » Diyarbakır'da Türkçe Tabelalar Kaldırılıyor
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimePerş. 14 Kas. 2013, 13:07 tarafından MUHTESEM

    » Subay ve Astsubaylar arasında istifalar arttı
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeSalı 05 Kas. 2013, 17:16 tarafından MUHTESEM

    » Bôyle Baba olmaz Olsunn
    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Icon_minitimeÇarş. 09 Ekim 2013, 19:05 tarafından ValiBey


    Ünlüler Çıldırmış Olmalı

    Aşağa gitmek

    Ünlüler Çıldırmış Olmalı Empty Ünlüler Çıldırmış Olmalı

    Mesaj tarafından Crackman Salı 22 Mart 2011, 00:11

    Ünlüler Çıldırmış Olmalı



    46 dergisi, yeni sayısında ‘korku’ konseptini işledi.
    Sanat dünyasının ünlü isimleri, korku edebiyatının ve kültürünün
    fenomenleriyle Mehmet Turgut’un fotoğraf karelerinde buluştu.

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    TOLGAHAN SAYIŞMAN&SERENAY SARIKAYA
    Ölü gelin
    Genç sevgililer Serenay Sarıkaya ve Tolgahan Sayışman, dergi için Tim
    Burton’un “Ölü Gelin” (The Corpse Bride) filmini gerçeğe dönüştürdü


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    DOĞA RUTKAY


    Chucky’nin kurbanı Doğa oldu

    Doğa Rutkay, Mehmet Turgut’un objektifine beyazperdenin katil bebeği Chucky ile poz verdi.


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    MERT FIRAT


    Kaçmıyorum, üstüne gidiyorum

    Dergi için kurt adam olan Mert Fırat, ‘korku’nun üzerine gidenlerden:
    “Korku beni harekete geçiriyor, koşmama neden oluyor. Elbette kaçmak
    değil bu. Üstüne gidiyorum. Doğru mu bilemiyorum ama gidiyorum işte...
    Korku ile cesaret arasında ciddi bir bağ var. Hem Türkiye’de yaşamak
    cesaret işi bir yandan, o yüzden korkusuzum belki de. Ama tarihimizle,
    yanlışlarımızla yüzleşmek için cesarete daha fazla ihtiyacımız var”


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    İSMAİL HACIOĞLU


    Nelerden korkuyor?

    İsmail Hacıoğlu da dergiye korkularını anlattı.


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    BAHADIR BARUTER


    Sakin röportaj

    Korku sayısı için objektif karşısına geçenlerden biri de Bodrum’da
    yaşayan Bahadır Baruter’di. 46 dergisi ünlü karikatüristle “korku”
    üzerine muzaffer ama epey ‘sakin’ bir röportaj yaptı, alaylı yanıtlar
    aldı


    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Özkan Uğur, Frankenstein olmak için tam 6 saat kıpırdamadan ve büyük bir sabırla, Dükkan-ül Hayal ekibinin önünde oturdu
    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Dergi, dördüncü sayısında ise yine ünlülerin birbirinden çılgın pozlarına yer vermişti.
    Mehmet Turgut’un 4.sayı için görüntülediği isimler arasında Haluk
    Bilginer’den Haldun Dormen’e, şebnem Bozoklu’dan Hale Caneroğlu’na pek
    çok sanatçı var. İşte derginin yeni sayısında sanatçılardan ilginç
    pozlar ve açıklamalar...

    Hale Caneroğlu: “Bir sanatçı olarak aslında geyşalardan çok da
    farklı olmadığımızı düşünüyorum. Biz de aynı eğitimlerden geçiyoruz,
    sesimizi kullanmayı, dans etmeyi öğreniyoruz. Kendi yeteneklerimizi
    kullanarak, -çok şükür ki kendimizi satarak değil- yarattığımız dünyada
    izleyicileri eğlendirmeye çalışıyoruz. Bizim kariyer yolculuğumuz çok
    kolay bir şey değil. O yüzden ne zaman umutsuzluğa kapılsamhemen ‘Bir
    Geyşanın Anıları’ filmini izliyorum. Geyşaları yetiştiren çok saygı
    değer ablaları vardır ya, hani onlar adına tüm kariyer planlarını
    düzenlerler... Her izlediğimde o ablaları menajerlere benzetiyorum.”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Haluk Bilginer: “Babam öldü ama hala sahneye çıkarım yavşaklığına
    asla inanmam. Önce insandır önemli olan, oyun değil. Ben babam ölürse
    sahneye filan çıkmam, k.çımı yesin herkes. Bu kadar içini yakan bir şey
    varken ‘Çok üzgünüz ama show must go on’ demek, bırakın bu işleri
    yani. Rolümden etkilendim diyen aktör iki şeydir; ya yalancıdır ya ruh
    hastası. Hemen tedavi olması lazım. Oyunculukla ilgili her şeyi o
    efsane sanılan detaylardan ayırmak gerekli. Oyuncular, ustalık sahibi
    olmadan efsane sahibi olmaya çok meraklıdır. İşini iyi yap, efsaneleri
    unut. Artık sinema ve televizyon gibi araçlar sayesinde kimin nasıl
    oynadığını herkes görebiliyor. Eskilerden ‘çook iyi oyuncu’ olarak
    hatırlanan birçok oyuncunun aslında çok kötü oyuncular olduğuna eminim.
    Oyuncuların çoğu yavşaktır genellikle...”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Haldun Dormen: “Oyunun gerektirdiğinin dışında doğaçlama
    yapılmasından hoşlanmıyorum. Her aktör kendi kafasına göre doğaçlama
    yaparsa, oyunun anlamı kalmıyor. Gerektiğinde yönetmenine sorar,
    konsepte uygun bulunur, o şekilde kabul görür tabii ki. Ama yani kendi
    kafasına göre bir şey söylerse olmaz ki. Mesela Zihni Göktay. Her akşam
    ayrı bir şey söylüyor, insanlarla çene çalıyor Lüküs Hayat’ta, 27
    yıldır. Daha geçen gün tekrar yaşadık, iki saatlik oyun dört saat sürdü.
    Onun da tarzı öyle. Ama işte o konsepte aykırı bir şey oluyor bana
    göre.” “Türkiye’de de, dünyada da doğru yapılan şeylere karşı çıkanlar
    olacaktır. Daha oyuna başlamadan gelip, ‘O oyun tutmaz’ derler. şans
    vermezler. Hiçbir şey görmeden yorum yaparlar. Ben belki de hakkında en
    az konuşulanlardan biri olmama rağmen, böyle şeyler duyuyorum ve yersiz
    eleştirilere maruz kalıyorum. Sanki herkes bir şeyler kötü gitsin diye
    geçiriyor içinden.”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Şebnem Bozoklu: “Helena Bonham Carter’ın kocası Tim Burton,
    yaşadığımız yüzyıl içinde en beğendiğim yönetmen. Birçok insanın ‘en
    beğenilenler’ listesinde Tim Burton olmayabilir. Ama benim onu çok
    seviyor olmamın nedeni işini tanıyabiliyor olmam. Tim Burton’ın
    stüdyosuna girebilmek için ölebilirdim. Mesela Johnny Depp! Adam
    kariyerini öyle bir yerden öyle bir yere döndürdü ki şimdi sadece
    kendini iyi hissedebileceği işleri yapıyor. Tabii bunlar güzel bir üçlü
    oldular. Tim, Helena ve Johnny... Kıskanıyorum! Okeye dördüncü olmak
    istiyorum!”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Levent Üzümcü: “Baba olmak, aile sahibi olmak ve onun getirdiği
    sistemin içerisinde yaşam, akıntıya karşı yüzmek gibidir. Sürekli bir
    çaba içinde olmak zorundasın. Böyle bir hayatta doğaçlama yapabilmek de
    çok kolay değildir. Ama ben doğaçlama yapmıyorum diye or.spu çocuğu
    değilim. Ben doğaçlama yapmıyorum, diğer oyuncu arkadaşlarım gibi
    yaşamıyorum diye çok fazla ayrıma tabi tutulduğum olur. Beni gittikleri
    ortama çağırmazlar ya da gittikleri ortamda ben varsam bana sivil
    polis muamelesi yaparlar. O kadar üzülürsün ki bundan dolayı.”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    Atiye: “12 yaşındayken bir müzikal yarışmasına katılmıştım. Orada
    repliğimi unuttum ve strese girdim. ılk defa öyle bir şey oldu diye çok
    sinirlendim ve bıraktım. Ve tabii ki kötü bir not aldım. O olaydan
    sonra düşündüm ki her şeye hazırlıklı olmak gerekiyor, hiçbir şeyi
    kontrol edemezsin hayatında. Mesela sahnede bir şey oluyor, s.çıyoruz
    ve ‘Kusura bakmayın s.çtık’ diyorum. MTV Awards’da öyle olmuştu mesela.
    Geçenlerde bir ödül töreninde CD takıldı, ben de ‘Süper bir playback
    oldu!’ dedim. Gülerek geçiştiriyorum, alay ediyorum aslında kendimle.
    En çok kendi hatalarıma gülüyorum.”



    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


    MilliyeT
    Crackman
    Crackman

    Mesaj Sayısı : 3558
    Kayıt tarihi : 26/11/10
    Yaş : 104
    Nerden : Ankara

    https://limon.yetkin-forum.com/

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz